Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric'in yaptığı açıklamalar, İsrail ve Gazze arasındaki gerilimi bir kez daha gündeme taşıdı. BM, İsrail'in 18 Mart'ta ateşkesi bozmasının ardından Gazze'ye yönelik insani yardım girişimlerinin büyük bir bölümünü engellediğini duyurdu. Bu durum, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'e yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.

Gazze'de İnsani Kriz Derinleşiyor

Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Gazze'deki insani durumun vahametine dikkat çekti. "Gazze'de insani yardım operasyonları çok ciddi şekilde kısıtlanıyor," diyen Dujarric, İsrail'in askeri operasyonları, insani yardım ve ticari ürünlere yönelik abluka ile insani yardım çalışanları ve tesislerine yönelik saldırılarının bu kısıtlamalarda büyük rol oynadığını belirtti.

Dujarric, İsrailli yetkililerin bir önceki günden itibaren 14 insani yardım girişiminin 8'ini engellediğini aktardı. Bu durum, Gazze'deki sivillerin temel ihtiyaçlara erişimini zorlaştırırken, insani krizin daha da derinleşmesine yol açıyor.

• İlaç ve tıbbi malzeme eksikliği
• Temiz su kaynaklarına erişimde zorluk
• Gıda yetersizliği

BM'den Ateşkes Çağrısı

BM Sözcüsü, İsrail'in 18 Mart'ta ateşkesi bozmasının ardından BM'nin 170 insani yardım operasyonu için girişim yaptığını, ancak bunların %68'inin engellendiğini vurguladı. Bu durum, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirilirken, BM'nin ateşkesin yeniden sağlanması için yoğun çaba sarf ettiği belirtildi.

BM, tüm taraflara itidal çağrısında bulunarak, sivillerin korunması ve insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması için gerekli adımların atılmasını istedi. Ayrıca, uluslararası toplumu Gazze'deki insani krize duyarlı olmaya ve destek vermeye davet etti.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

BM'nin açıklamaları, uluslararası toplumda geniş yankı uyandırdı. Birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu, İsrail'in Gazze'ye yönelik insani yardım kısıtlamalarını kınadı ve acil çözüm çağrısında bulundu. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve çeşitli Arap ülkeleri, İsrail'e insani yardımların serbest bırakılması ve Gazze'deki sivillerin korunması için baskı yapmaya başladı.

İsrail ise BM'nin suçlamalarını reddederek, Gazze'ye yönelik kısıtlamaların güvenlik gerekçesiyle yapıldığını savundu. İsrail yetkilileri, Hamas'ın insani yardımları askeri amaçlarla kullandığını iddia ederek, bu tür önlemlerin alınmasının zorunlu olduğunu savundu.

Sonuç olarak, BM'nin İsrail'e yönelik suçlamaları ve Gazze'deki insani durumun vahameti, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha bu krize çekti. İnsani yardımların engellenmesi, Gazze'deki sivillerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırırken, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için diplomatik çabaların artırılması gerektiği açıkça görülmektedir. Bu durumun çözümü için uluslararası toplumun daha aktif rol oynaması ve tüm tarafların diyalog yoluyla bir çözüme ulaşması büyük önem taşıyor.