Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun The Economist'te yayımlanan yazısı büyük yankı uyandırdı. "Türkiye Yurtta Barışı, Dünyada Saygınlığı Nasıl Sağlayabilir?" başlığıyla Türkçeye çevrilen yazı, İmamoğlu'nun Türkiye'nin geleceğine dair vizyonunu ortaya koyuyor.

Türkiye Bir Yol Ayrımında Mı?

İmamoğlu, yazısında Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu vurgulayarak, iç politikadaki yönetim anlayışının dış politikayı giderek daha fazla etkileyeceğini belirtiyor. "Sorumlu bir bölgesel güç olabilmek için, Türkiye kendi demokratik kurumlarını yeniden kuvvetlendirmelidir" diyen İmamoğlu, ancak o zaman Türkiye'nin dünyada güvenilir bir aktör olabileceğini ifade ediyor.

İmamoğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak, ülkenin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlı olduğunu vurguluyor. Meşruiyet ve hukukun üstünlüğüne dayanan yeni bir hükümetin, dünyayla ilişkilerini netlik ve kararlılıkla kuracağını söylüyor.

Kürt Meselesi ve Barış Süreci

Yazısında Kürt meselesine de değinen İmamoğlu, bu konunun sadece bir ulusal güvenlik sorunu olmadığını, aynı zamanda demokrasi, adalet, kalkınma ve kurumsal reform meselesi olduğunu belirtiyor. Şiddeti sona erdirecek, kalkınmayı teşvik edecek ve köklü eşitsizlikleri giderecek uzun vadeli bir stratejiyi savunduklarını ifade ediyor.

İmamoğlu'nun bu konudaki çözüm önerileri ise şöyle:

• Barış sürecinin hukuka uygunluk, sivil katılım ve kurumsal denetim çerçevesinde ilerlemesini sağlamak üzere derhal bir parlamento komisyonu kurulması.
• Silahsızlanma süreci demokratik normlara dönüşle eşzamanlı ilerlemelidir.

İmamoğlu, bu sürecin şeffaf olması gerektiğini ve hükümetin önceden belirlenmiş kararlarını meşrulaştırmaya yarayan bir vitrin olmaması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye'nin Uluslararası Alandaki Potansiyeli

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde demokrasinin aşınmasının sadece bir iç mesele olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası alandaki potansiyelini de zedelediğini belirtiyor. Tepkisel reflekslere dayanan ve iç siyasi hesaplarla şekillenen Türk dış politikasının tutarlılıktan uzak olduğunu ve komşularla ilişkilerin çatışma ve normalleşme arasında savrulduğunu ifade ediyor.

Türkiye'nin jeostratejik konumu, tarihsel birikimi ve demokrasi mirasının, ülkeyi istikrar ve ilerleme adına önemli bir aktör haline getirdiğini belirten İmamoğlu, ancak Erdoğan'ın kişisel hırsları ve iç siyaseti kutuplaştırmasının bu potansiyelin hayata geçirilmesine engel teşkil ettiğini söylüyor.

Ekrem İmamoğlu'nun The Economist'te yayımlanan bu yazısı, Türkiye'nin geleceğine dair önemli bir vizyon sunuyor. İmamoğlu'nun demokrasi, dış politika ve Kürt meselesi gibi konulardaki çözüm önerileri, Türkiye'nin daha güçlü ve istikrarlı bir ülke olması için önemli adımlar olarak değerlendiriliyor. Yazının yankıları ve tartışmaları önümüzdeki günlerde de devam edecek gibi görünüyor.