"Halkımız bu tür yerlere bina yaptı. Yerleşim alanları yaptılar" diyen Görür, "Ya abim, buradaki binaların yeni yerleşim yerlerinin çoğu 18-20 yıl önce yapıldı. Karşıyaka, Alsancak ve Konak semtlerini işaret ederek, Görür, "İzmir jeolojik konumu ile birçok deprem kaynağına sahip. İzmir'in zemini depremin etkisini çok katlıyor. "Dr. Görür, İzmir'deki durumu haritada şu ifadelerle anlattı:Burada hızları yavaşlıyor. Hızı yavaşladığında nasıl yapılacağını bilmiyor. oradan çık. Yavaş hareket ediyor, titrerken sallanıyor. O yüzden hep söylüyorum. Bir tuzağa sıkışmış fare gibi çıkmıyor. Tüm yapılar anormal sallanıyor. Ayrıca bu zemin depremin etkisini artırıyor. Deprem dalgaları geldiğinde yakın çevredeki sert kayalar oradan çok hızlı geçer, kaya geldiğinde en yıkıcı kaçış dalgası oradan enerjisini emer, azaltır, hasar gücünü azaltır. Halkımız bu tür yerlerde binalar yaptılar, yerleşim yerleri yaptılar bunu tarih öncesi yapmış olsaydık ya da 1600-1700'lerde padişahlarımız yapmış olsaydı bilmiyorlardı derdik, anlamak mümkün değil. bu ne tür bir körlük.
İkisi de canlı gördüğümüz bölümlerde faylar ve kötü zemin. Böyle bir zeminde deprem olduğunda bizim için iki parametre önemlidir. En büyük yer hızlarından biri. Bir nokta yeryüzünde ne kadar hızlı sallanır? Bu zeminde anormal derecede hızlı sallanıyor. Ve ivme. Hızdaki değişim. Yine, bu çok yerinde. Olduğunda depremin etkisini artırır ve sıvılaşma meydana gelir. Aynı zamanda sallanırken sallanır. Bir bina yapacaksanız, o binanın temelini sağlam bir yere taşıyacaksınız. Orada temel çalışmanızı ciddiye alacaksınız. Burada depreme uygun malzemeler kullanacaksınız. Emek kullanacaksınız. Planınızı ve programınızı buna göre yapacaksınız. Çöken binalardan böyle bir şeyin olmadığını gördük. İnşaatçı arkadaşlar, yıkılan binalardaki beton kalitesinin bile inanılmaz olduğunu söyledi.