Türkiye genelinde etkili olan zirai don, tarım sektöründe büyük bir felakete yol açtı. Karadeniz'de fındık, Manisa'da üzüm, Malatya'da kayısı başta olmak üzere birçok ürün zarar gördü. Seralar dahi bu dondan nasibini alırken, kayıpların %50'yi bulduğu belirtiliyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaşanan durumu "Tarihin en büyük zirai don olaylarından birini yaşıyoruz" şeklinde değerlendirdi.

Don Afetinin Boyutları

Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, felaketin boyutunu gözler önüne sererek, "Tüm bölgelerde kayıp %50" açıklamasında bulundu. Bu durum, sadece çiftçileri değil, ülke ekonomisini de derinden etkileyecek gibi görünüyor. Zirai donun etkileri, ürün fiyatlarında artışa ve gıda arzında sıkıntılara yol açabilir.

Zirai don, bitkilerin hücrelerindeki suyun donması sonucu meydana gelir. Bu durum, bitki dokularının zarar görmesine ve bitkinin ölümüne kadar varan sonuçlar doğurabilir. Özellikle ilkbahar geç donları, henüz gelişme aşamasında olan meyve ve sebzeler için büyük bir risk oluşturur. Türkiye'nin farklı bölgelerinde farklı ürünler yetiştirildiği için, zirai donun etkileri de bölgesel olarak değişiklik gösterir. Karadeniz Bölgesi'nde fındık, Ege Bölgesi'nde üzüm, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise kayısı gibi ürünler, bu tür afetlerden en çok etkilenenler arasındadır.

Çiftçiler Ne Diyor?

Zirai donun etkilediği bölgelerdeki çiftçiler, yaşadıkları zorlukları dile getiriyor. Birçok çiftçi, tüm birikimlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Devletten acil destek bekleyen çiftçiler, zararlarının karşılanmasını ve gelecek sezon için gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyor. Tarım sektöründe yaşanan bu tür krizler, sadece çiftçileri değil, tüm toplumu etkileyen bir sorun haline geliyor.

• "Tüm birikimimiz gitti!"
• "Devletten acil destek bekliyoruz."
• "Gelecek sezon ne yapacağız?"

Zirai don, sadece tarım ürünlerine değil, aynı zamanda arıcılık faaliyetlerine de zarar verebilir. Arıların kış uykusundan uyanma döneminde yaşanan soğuklar, arı kolonilerinin zayıflamasına ve hatta ölmesine neden olabilir. Bu durum, bal üretimini olumsuz etkileyerek, arıcılıkla geçimini sağlayan birçok ailenin gelir kaybına uğramasına yol açabilir.

Türkiye'de yaşanan bu zirai don felaketi, tarım sektörünün ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte, bu tür afetlerin sıklığı ve şiddeti artabilir. Bu nedenle, tarım sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak ve çiftçileri bu tür risklere karşı korumak için daha fazla önlem alınması gerekiyor. Devletin, çiftçilere yönelik desteklerini artırması, sigorta sisteminin yaygınlaştırılması ve iklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları, bu önlemlerin başında geliyor.