İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane protestolarına katıldıkları gerekçesiyle 819 kişiye açtığı dava, gazeteciler için büyük bir sürprizle sonuçlandı. Savcı, protestoları takip eden 7 gazeteci hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istedi. Bu durum, basın özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetleri açısından ciddi soru işaretleri yarattı.
Savcıdan Gazetecilere Şok Suçlama
Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli savcı Mert Tataroğlu, AFP foto muhabiri Yasin Akgül, Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç, muhabirler Zeynep Kuray, Hayri Tunç, İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı ve Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam hakkında iddianame hazırladı. Savcı, gazetecilerin gazetecilik yapmadığını iddia ederek, ifadelerine itibar etmedi ve polisin 'fotoğraflı kumpas'ını delil olarak dosyaya koydu.
Savcının İddiaları ve Gazetecilerin Savunması
Savcı Tataroğlu, gazeteciler hakkında iddianamede şu ifadelere yer verdi: "Bülent Kılıç, Kurtuluş Arı, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Gökhan Kam, Ali Onur Tosun ve Hayri Tunç'un alınan ifadelerinde gazetecilik ve foto muhabirliği faaliyeti kapsamında olay yerinde bulunduklarını beyan ettikleri ancak yapılan dosya tetkikinde şüphelilerin beyanlarını doğrulayacak nitelikte olay yerinde gazetecilik faaliyetini ifa ettiklerine dair kollukça herhangi bir tespit yapılmadığı, bu kapsamda şüphelilerin beyanlarını doğrulayacak nitelikte delil veya emare elde edilememesi karşısında Cumhuriyet Başsavcılığımızca beyanlarına itibar edilmediği…"
Gazeteciler ise olay yerinde gazetecilik faaliyetlerini yürüttüklerini, haber takibi yaptıklarını ve kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirdiklerini savundu. Ancak savcı, gazetecilerin bu savunmalarını yeterli bulmadı.
Hangi Suçlamalarla Karşı Karşıyalar?
Savcı, gazetecileri 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamakla” suçladı. Bu suçlama, gazetecilerin 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasına neden olabilir.
İddianamede gazetecilerle birlikte toplam 25 kişi yer alıyor. Bu durum, Saraçhane protestolarına katılanların geniş bir şekilde cezalandırılmak istendiği izlenimini yaratıyor.
Bu dava, Türkiye'de basın özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetlerinin ne kadar zorlu koşullar altında yürütüldüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Gazetecilerin haber takibi yaparken dahi hapis cezasıyla karşı karşıya kalması, kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgiye ulaşma hakkını da tehdit ediyor. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği ve gazetecilerin akıbeti merakla bekleniyor.