18 Mayıs 2025 Pazar

Osmanlı Gerçeği: Batı Neden Hala Titriyor? Şok İtiraflar!

Osmanlı İmparatorluğu, Türk milletinin en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. Başbuğ Türkeş'e göre bu imparatorluk, Türk milletinin dünyaya armağan ettiği en değerli mirastır. Peki, Osmanlı'yı bu kadar önemli kılan neydi ve Batı neden hala bu imparatorluğun adını duyduğunda tedirgin oluyor? İşte Osmanlı gerçeği ve bilinmeyenleri...

Osmanlı'nın Yükselişi ve İslam Dünyası

Karahanlılar'dan sonra Türkler, İslam hukukuna geçerek Selçuklular döneminde İslam dünyasının liderliğini üstlendiler. Abbasi halifesi Kaim Biemrillah, Sultan Tuğrul'a "Doğunun ve Batının sultanı" unvanını vererek bu durumu resmileştirdi. Selçuklular, İslam dünyasında Nizamiye medreseleri açarak eğitimde önemli bir adım attılar ve İkta toprak sistemi ile devletin gücünü pekiştirdiler. Bu sistem daha sonra diğer İslam devletlerine de örnek oldu.

Osmanlı İmparatorluğu da kurulduktan sonra İslam hukukunu devletin temel yasası olarak kabul etti. Padişahlar bile İslam adına denetlenir hale geldi. Yavuz Sultan Selim'in bazı kararları, Zembilli Ali Efendi'nin itirazları üzerine değişti. Fatih Sultan Mehmet'in iyi bir eğitim alması ve İslam'ı derinlemesine anlaması, devletin bekası için önemli kararlar almasını sağladı. Devletin bölünmesini engellemek için evlat katlini caiz gördü. Şehzade Mustafa'nın ordusuyla Konya'ya gelmesi üzerine Ebussuut Efendi'nin fetvasıyla sarayda boğdurulması, devletin selameti için verilen bir fedakarlık olarak kabul edildi.

Osmanlı'da Teşkilatlanma ve Toplumsal Yapı

Osmanlı İmparatorluğu'nda öyle bir teşkilatlanma vardı ki, esnaf bile Ahi teşkilatı ile devleti koruyordu. Yörükler dağları ve yaylaları korurken, Sipahi teşkilatı bütün topraklarda atlı askerleriyle her zaman hazır ve nazırdı. Türk milleti, dini kurumların ve toprak sisteminin sahibiydi. Sipahilerin Türkmen asıllı olması zorunluydu. Cami imamları, medreseler ve kadılar da Türk asıllı olmak zorundaydı. Sadrazamlar dönme olabilirlerdi, ancak devlete sadakatle hizmet etmeleri şarttı. İyi bir İslam terbiyesi almış sadrazamlar, dönme olsalar dahi bu büyük devleti daha da büyüttüler.

Batı'nın Osmanlı Korkusu ve Günümüzdeki Yansımaları

Osmanlı İmparatorluğu o kadar büyüktü ki, bu gün dahi onun korkusu Batılıların yüreğine işlemiştir. Türk federasyonuna konferansa gittiğimde Batılı her şehrin belediye başkanı, hatta parti genel başkanları, Türk federasyon yetkililerine; “Türkeş’in kafasındaki dünya Osmanlıdan da büyük” demişlerdir. Bu gün de Türkiye güçlü ve caydırıcı silahlar yaptıkça Batılılar; “Erdoğan, Osmanlıyı getirecek” demiyorlar mı?

Halbuki, Erdoğan, Osmanlıyı getirse, zaten Balkanlar ve Ortadoğu hukuken bizim olur. Kıbrıs, Filistin bizim olur. Irak, Arabistan, Sudan bizim olur. Şimdi Gavurlar neden Osmanlıdan korkmasın? Hele İçimizdeki, ajanlar, Masonlar, özellikle Ülkücüler arasına sokulmuş Batının casusları, Neden feryat edip, Osmanlının aleyhine atıyorlar. Onu küçültmeye çalışıyorlar. Geçenlerde eski MİT ten olduğunu bildiğim, prof bir hocamız Osmanlı aleyhine yazdı. Açtım “niye yazdın?” dedim. “Ben yazmadım” dedi. Anladım ki; CIA içinde bir merkez bu tür meşhur Ülkücülerin adını kullanıp, Osmanlının, İslam’ın ve Türkeş’in aleyhine tezvirat uyduruyorlar.

Sonuç olarak, Türk milletinin Osmanlı ile övünmesini önlemek, Türkün moralini yüksek tutup, kendine güvenini artırmayı istemiyorlar. Düşünün içinde Osmanlı sevgisi olmayan Türk milletinden değildir. Peki kimdendir? Batılı emperyalistlerden yanadır. Bunu adım gibi biliyorum. İşte Osmanlıyı bilmek, öğrenmek, elbette gereklidir. Onunla gurur duymak milli bir görevdir. Gönlünde Turan, ve Kızılelma ülküsü var demektir. Ne mutlu Türküm diyene!

İlgili Haberler