
Sultan İbrahim'in İbretlik Ayak Divanı: "Ben de Padişahım!"
Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli padişahlarından biri olan Sultan İbrahim Han'ın, halkın şikayetlerini dinlemek amacıyla kurduğu ayak divanı, tarihe adalet timsali olarak geçmiştir. Sultan İbrahim'in bu divanda sergilediği tutum ve verdiği kararlar, onun ne denli adil bir hükümdar olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle bir yeniçeri ile arasında geçen diyalog, Osmanlı adalet anlayışının en çarpıcı örneklerinden biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Sultan İbrahim Han'ın Adalet Anlayışı
Sultan İbrahim Han, 9 Şubat 1640 tarihinde Osmanlı tahtına geçmiştir. Sekiz yıl boyunca devleti yöneten Sultan İbrahim Han'ın mütevazı, sade ve hırstan uzak bir kişiliğe sahip olduğu bilinir. Aksine iddialara rağmen, muteber Osmanlı kaynaklarında hakkında "deli" ifadesi yer almamaktadır. Sultan İbrahim Han, askeri, mali, adli ve idari alanlarda yapılan reformlara öncülük etmiş, adaletli bir yönetici olarak tanınmıştır. Halkın huzurunun bozulması karşısında duyduğu hassasiyet, onun yönetim anlayışının temelini oluşturmuştur.
Edirne'de halkın huzuruna çıkan Sultan İbrahim Han, bir sefer sırasında Edirne'ye gitmiş ve halkın sıkıntılarını bizzat dinlemek için ayak divanı kurdurmuştur. Toplantıya katılanlara şu sözlerle seslenmiştir: "Ben dâhil, kimden şikâyetiniz var?" Bu çağrı üzerine halktan bir adam ileri atılarak, Kerim Ağa adında bir kişinin kendisine zulmettiğini, malını ve mülkünü alarak kendisini ve ailesini sokaklara attığını iddia etmiştir. Şahitlerin dinlenmesi üzerine Kerim Ağa huzura çağrılmıştır.
"Sen Yeniçeriysen, Ben de Padişahım!"
Kerim Ağa, padişahın huzurunda özür dilemek yerine kibirli bir tavır sergilemiştir. Yeniçeri olduğunu ve kendisine bir şey yapılamayacağını iddia etmesi üzerine Sultan İbrahim Han, adaletin kimseden çekinmeyeceğini gösteren tarihi bir cevap vermiştir: "Sen yeniçeriysen, ben de padişahım!" Bu sözlerle tahtından kalkan Sultan İbrahim Han, suçlunun yakasına yapışarak yere sermiştir. Haklı olanın hakkını teslim etmiş ve zulmeden ağayı cezalandırmıştır.
- Halkın şikayetlerini dinlemesi
- Haksızlığa karşı tavizsiz duruşu
- Adaleti her şeyin üstünde tutması
Bu olay, Sultan İbrahim Han'ın halk nezdindeki adalet anlayışını ve kararlılığını gösteren birçok örnekten sadece biridir. Onun hassas kalbi, halkın dertlerini dinlemesi ve haksızlığa karşı tavizsiz duruşu, onun vicdanlı bir hükümdar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Tarihi kaynaklar, Sultan İbrahim Han'ı dindar, merhametli, mütevazı, ihlaslı ve halkını seven bir padişah olarak tanımlar. Hakkındaki olumsuz söylentiler, çoğunlukla sonraki dönem yazarlarının taraflı yorumlarından kaynaklanmaktadır. Gerçek tarihi kaynaklar, onun adalet ve vicdan sahibi bir devlet adamı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Sultan İbrahim Han'ın ayak divanında sergilediği bu adaletli tutum, Osmanlı Devleti'nin adalet anlayışının ne kadar köklü ve önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Onun "Sen yeniçeriysen, ben de padişahım!" sözü, tarihe kazınmış bir adalet dersi olarak günümüzde de yankılanmaya devam etmektedir. Bu olay, yöneticilerin halka karşı sorumluluklarını ve adaletin her koşulda sağlanması gerektiğini hatırlatan önemli bir örnektir.












