Kasaplıktan Kamçı Ustasına: Urla'da Şaşırtan Dönüşüm!
Gündem

Kasaplıktan Kamçı Ustasına: Urla'da Şaşırtan Dönüşüm!


22 June 20255 dk okuma25 görüntülenmeSon güncelleme: 16 July 2025

İzmir'in şirin ilçesi Urla'da yaşayan Nedim Artun'un hikayesi, sıradışı bir dönüşümü gözler önüne seriyor. Yıllarca kasaplık yapan Artun, mezbahada öğrendiği bir beceriyi sanata dönüştürerek Türkiye'nin tek tescilli kamçı ustası oldu. 1999 yılından beri dana sinirinden kamçı yaparak geçimini sağlayan Artun, bu unutulmaya yüz tutmuş mesleği yaşatmaya çalışıyor.

Dana Sinirinden Sanata: Kamçının Doğuşu

Nedim Artun, mezbahalarda atılan dana sinirlerini özenle temizleyip kuruttuktan sonra, onları saç örgüsü tekniğiyle şekillendiriyor. Bu işlem, sabır ve ustalık gerektiriyor. Ardından kamçıları deriyle süsleyerek adeta birer sanat eserine dönüştürüyor. Artun'un ellerinde hayat bulan kamçılar, sadece birer araç olmaktan çıkıp, geleneksel el sanatlarının nadide örnekleri haline geliyor.

Nedim Artun'un kamçı yapım süreci oldukça meşakkatli ve zaman alıcıdır. İşte bu sürecin aşamaları:

  • Dana Sinirinin Temizlenmesi: Mezbahadan temin edilen dana sinirleri, özenle temizlenir ve üzerindeki et parçalarından arındırılır.
  • Kuruma Süreci: Temizlenen sinirler, doğal yöntemlerle kurutulur. Bu süreç, sinirlerin dayanıklılığını artırır.
  • Örgü Tekniği: Kuruyan sinirler, geleneksel saç örgüsü tekniğiyle örülerek kamçının temel yapısı oluşturulur.
  • Deri Kaplama: Örülen kamçı, deri ile kaplanarak daha estetik ve dayanıklı hale getirilir.
  • Son Rötuşlar: Kamçı üzerindeki son detaylar tamamlanarak, ürün kullanıma hazır hale getirilir.

Unutulmaya Yüz Tutan Bir Miras

2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından 'kamçılı imalat' dalında 'Geleneksel El Sanatları Sanatçısı' unvanı alan Artun, bu mesleği gelecek nesillere aktarmak istiyor. Türkiye'deki tek tescilli kamçı ustası olarak, bu zanaatın kaybolmaması için çaba gösteriyor. Artun, gençlere bu mesleği öğretmek ve kamçı yapımının inceliklerini aktarmak için gönüllü olarak eğitimler vermeye hazır olduğunu belirtiyor. Bu sayede, geleneksel el sanatlarımızdan biri olan kamçı yapımı, gelecek nesillere aktarılarak yaşatılmaya devam edecek.

Nedim Artun'un bu konudaki düşünceleri şöyle: "Bu mesleği öğrenmek isteyen gençlere kapım her zaman açık. Gelsinler, ben onlara bu zanaatı seve seve öğreteyim. Yeter ki bu güzel sanatımız kaybolmasın."

Nedim Artun'un kasaplıktan kamçı ustalığına uzanan bu ilginç hikayesi, azmin ve tutkunun insan hayatında ne kadar önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Unutulmaya yüz tutmuş bir mesleği yaşatma çabası, Artun'u sadece bir zanaatkar değil, aynı zamanda bir kültür elçisi yapıyor. Onun hikayesi, geleneksel el sanatlarımızın değerini anlamamız ve bu mirası gelecek nesillere aktarmamız gerektiği konusunda bizlere önemli bir mesaj veriyor.