Kamu kurumlarında çalışan yüz binlerce işçinin merakla beklediği zam pazarlığı başlıyor. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonlarının ortak talepleriyle başlayan süreçte, işveren tarafını temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) yarın ilk teklifini sunacak. Gözler, işçilerin talep ettiği yüzde 50 zam ve refah payı konusunda TÜHİS'in ne diyeceğine çevrildi.
Kamu İşçisinin Talepleri Neler?
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunduğu ortak talep, kamu işçilerinin beklentilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. İşte işçi tarafının masaya getirdiği temel talepler:
- Günlük en düşük ücretin 1800 TL'ye çıkarılması
- 2025'in ilk 6 ayı için yüzde 50 zam
- İkinci 6 ay için yüzde 25 zam
- Tüm bu oranların üstüne yüzde 10 refah payı eklenmesi
Bu talepler, karayollarından demiryollarına, elektrik santrallerinden üniversitelere, bakanlıklardan hastanelere kadar birçok kritik kamu kurumunda görev yapan işçileri kapsıyor. İşçiler, artan enflasyon karşısında alım güçlerinin korunmasını ve refah seviyelerinin yükseltilmesini bekliyor.
Bakan Işıkhan'dan Uzlaşı Çağrısı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, süreçle ilgili yaptığı açıklamada uzlaşı mesajı verdi. Işıkhan, "TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’ten teklifler geldi. Şu an değerlendirme aşamasındayız. İnşallah uzlaşı sağlayacağız" ifadelerini kullandı. Bakan Işıkhan'ın bu açıklaması, tarafların ortak bir noktada buluşma konusunda istekli olduğuna işaret ediyor.
İlk Toplantıdan Beklentiler
Taraflar arasındaki ilk resmi toplantı yarın saat 14.00'te TÜHİS'in genel merkezinde yapılacak. Bu toplantıda, işveren tarafının ilk teklifini sunması bekleniyor. İşçi tarafı, taleplerinin karşılanması için kararlı bir duruş sergileyecek. Ancak, ekonomik koşullar ve bütçe imkanları da dikkate alınarak bir orta yol bulunmaya çalışılacak.
Bu kritik süreçte, kamu işçilerinin 2025 yılında alacağı maaş artışı büyük önem taşıyor. Müzakerelerin nasıl ilerleyeceği ve tarafların hangi noktalarda uzlaşacağı merakla bekleniyor. Uzlaşma sağlanamaması durumunda ise, grev gibi daha sert önlemlerin gündeme gelebileceği de konuşuluyor.
Sonuç olarak, kamu işçisi zam pazarlığı, hem işçilerin geleceği hem de kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi açısından kritik bir öneme sahip. Tarafların yapıcı bir diyalogla ortak bir zeminde buluşması, hem işçilerin memnuniyetini sağlayacak hem de kamu hizmetlerinin kalitesini artıracaktır.