İzmir Barış Forumu, 15 Mart 2025 tarihinde, barışa giden yolları tartışmak ve ortak çözümler üretmek amacıyla bir araya geldi. Forumun sonunda yayımlanan bildirgede, barışın sadece savaşın bitmesiyle değil, aynı zamanda adaletin sağlanması, geçmişle yüzleşilmesi ve toplumsal güvenin yeniden inşa edilmesiyle mümkün olabileceği vurgulandı.
Bildirgede, barış talebinin uzun yıllardır aktivistlerin ve hak savunucularının omuzlarında olduğu belirtilirken, barışın tüm toplumun ortak meselesi olarak ele alınması gerektiği ifade edildi. "Bugün konuşmamız gereken, barışı savunanların yorgunluğu değil, barışsızlığın topluma yüklediği ağır bedellerdir" denildi.
Barış Süreçlerinde Umut Veren Örnekler
Foruma katılanlar, dünya tarihinden örnekler vererek barış süreçlerinin ancak cesur adımlar ve kararlı müzakerelerle sürdürülebilir olabileceğini belirttiler. Güney Afrika’da apartheid rejiminin sona ermesi, Kolombiya ve Kuzey İrlanda’da çatışmaların diyalog yoluyla son bulması gibi örnekler, Türkiye için de umut ışığı olabileceği ifade edildi.
Ancak, Türkiye’de barış süreçlerinin sürekli olarak başlayıp sonlandırıldığı ve bu durumun halkın barışa olan inancını zedelediği vurgulandı. Bildirgede, "Siyasi iradenin tutarsızlığı ve çözüm süreçlerindeki ani kesintiler toplumsal güveni sarstı. Oysa barış, iktidar hesaplarının değil, halkların ortak iradesinin eseri olmalıdır" ifadelerine yer verildi. Barışın sadece devletlerin kararı olmadığı, toplumu kapsayan adil ve şeffaf bir süreçle sağlanabileceği belirtildi.
Barış İçin Neler Yapılmalı?
Forum katılımcıları, barışa ulaşmak için somut önerilerde bulundular:
- Barışı bir ideal değil, evrensel bir insan hakkı olarak tanımlamak.
- Geçmişle yüzleşmek ve hak ihlallerini samimiyetle ele almak.
- Toplumun barış süreçlerinde özne olması, yerel inisiyatiflerin güçlendirilmesi.
- Kadınların, gençlerin, LGBTİ+ bireylerin ve tüm dışlanmış toplulukların barış süreçlerine aktif katılımı.
- Ekonomik eşitsizlikler ve baskıcı politikalarla mücadele etmeden kalıcı bir barış sağlanamayacağı gerçeğini kabul etmek.
Halkların Barışı Yükselecek
İzmir Barış Forumu, barışın sadece devletlerin veya elit kesimlerin kararlarıyla değil, halkların ortak mücadelesiyle inşa edileceğini bir kez daha hatırlattı. Forum, barışı sadece konuşmanın değil, onun için harekete geçmenin zamanının geldiğini vurgulayarak, mücadeleyi sürdüreceğini ilan etti. "Barış hemen şimdi, herkes için ve hepimizle birlikte!"
İzmir Barış Forumu, barışın sadece bir temenni olmadığını, aynı zamanda aktif bir mücadele gerektirdiğini bir kez daha gösterdi. Halkların barışa olan inancı ve kararlılığı, gelecekte daha adil ve huzurlu bir dünyanın mümkün olabileceğine dair umutları yeşertiyor. Forumun sonuç bildirgesi, barışın toplumsal bir sorumluluk olduğunu ve her bireyin bu sürece katkıda bulunabileceğini vurgulayarak, önemli bir mesaj veriyor.
