İran devlet televizyonu, İsrail'in Tahran'da sivil yerleşim yerlerini hedef aldığına dair şok edici görüntüler yayınladı. İsrail'in uzun süredir devam eden saldırı tehditlerinin ardından, Tahran'ın merkezinden gelen şiddetli patlama sesleri endişeleri artırdı. Bu olay, bölgede yeni bir savaşın başlangıcı mı, sorusunu akıllara getiriyor.

Tahran'da Hedef Alınan Bölgeler

Yayımlanan görüntüler, Tahran'ın kuzeydoğusundaki Mahallati semtinde bulunan sivil bir yerleşim yerindeki binanın ağır hasar aldığını gösteriyor. Ayrıca, İsrail'in Tahran'ın kuzeyindeki Kamraniye semtinde de sivil bir binayı hedef aldığına dair iddialar ülke medyasında geniş yankı buldu. Bu saldırılar, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, sivil halkın güvenliği konusundaki endişeleri de beraberinde getirdi.

İsrail'de Olağanüstü Hal İlanı

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın İran'a saldırı düzenlediklerini duyurmasının ardından, İsrail genelinde olağanüstü hal ilan edildi. Katz, "İsrail'in İran'a yönelik önleyici saldırısının ardından yakın gelecekte İsrail ve sivil nüfusa yönelik füze ve insansız hava aracı saldırısı bekleniyor" şeklinde konuştu. İsrail ordu radyosu, hava sahasının kapatıldığını ve Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'ndaki uçuşlarda değişiklikler olabileceğini duyurdu. Ülke genelinde alarmlar çalarken, halk olası bir saldırıya karşı uyarıldı.

İran'dan İlk Tepkiler ve Kayıplar

İsrail'in saldırılarında İran'ın çeşitli bölgelerindeki askeri hedeflerin vurulduğu belirtiliyor. Hedefler arasında komutanların, karargahların ve nükleer tesislerin bulunduğu iddia ediliyor. İran devlet televizyonu, Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri’nin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ayrıca, İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami'nin de saldırıda öldürüldüğü bildirildi. İran Cumhurbaşkanı ise yaptığı açıklamada, "Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Bölgesel ve Küresel Etkiler

İsrail'in İran'a yönelik bu saldırısı, bölgedeki tansiyonu zirveye taşıdı. Olayın ardından uluslararası toplumdan çeşitli tepkiler geldi. Bu saldırı, sadece iki ülke arasındaki değil, aynı zamanda bölgedeki diğer aktörlerin de pozisyonlarını yeniden değerlendirmesine neden olabilir. Özellikle, ABD'nin tutumu ve olası müdahaleleri, sürecin seyrini belirleyecektir. Bu gelişmelerin, küresel enerji piyasaları ve güvenlik dengeleri üzerinde de önemli etkileri olması bekleniyor.