İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) davası iddianamesinde flaş gelişmeler yaşanıyor. Ekrem İmamoğlu'nun da sanıkları arasında bulunduğu davada, gazeteciler Ruşen Çakır, Soner Yalçın, Yavuz Oğhan ve Şaban Sevinç hakkında da suçlamalar yer alıyor. İddiaya göre, bu gazeteciler "İmamoğlu Suç Örgütü'ne destek amaçlı manipülatif içerik" paylaşarak karşılığında para aldı.

İddianamede Gazetecilere Yönelik Suçlamalar Neler?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 3.900 sayfalık iddianamede, Ekrem İmamoğlu'nun "örgütün kurucusu ve lideri" olduğu belirtilerek 142 ayrı suçtan cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede ayrıca, adı geçen gazetecilerin "sözde gazetecilik faaliyetleri yaparak kamu barışını bozmaya yönelik halkı yanıltıcı bilgi yaydıkları ve İmamoğlu Suç Örgütüne yardım ettikleri" iddia ediliyor.

Savcılık, gazetecilerin sosyal medya hesaplarına para ödendiğini ve bu ödemelerin gerekçesinin "örgüt lehine, manipülatif içerikler paylaşılması" olduğunu belirtiyor. Gazetecilerin "yaptıkları yayınlarla soruşturmayı siyasi bir soruşturma olarak göstermeye çalıştıkları" da iddialar arasında.

Gazeteciler Hakkında Hangi Deliller Var?

İddianamede, gazeteciler hakkında delil olarak sosyal medya paylaşımları, YouTube yayınları ve köşe yazıları gösteriliyor. Savcılık, gazetecilerin ifadelerine ve köşe yazılarının içeriklerine yer vererek, yaptıkları yayın ve paylaşımlarla "soruşturmayı siyasi bir soruşturma olarak göstermeye çalıştıklarını" öne sürüyor.

Gazeteciler Ruşen Çakır, Soner Yalçın, Yavuz Oğhan ve Şaban Sevinç hakkında "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.

Daha Önce Gözaltı Yaşanmıştı

6 Kasım'da gazeteciler Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak, İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'ne yönelik soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne çağrılmıştı. Yurt dışında olan Aslı Aydıntaşbaş dışındaki gazetecilerin evlerine yapılan baskınlarda dijital materyallerine el konmuş, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmışlardı.

Bu İddialar Ne Anlama Geliyor?

İBB iddianamesinde yer alan bu iddialar, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve siyasi tartışmalar açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Gazetecilere yönelik bu tür suçlamalar, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, davanın seyrinin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Bu süreçte, iddiaların ne kadarının kanıtlanacağı ve yargılamanın adil bir şekilde yürütülüp yürütülmeyeceği yakından takip edilecek. Bu davanın sonucu, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve siyasi iklim üzerinde uzun vadeli etkilere sahip olabilir.