CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, Zeki Şen ve Erkan Narsap, Aziz İhsan Aktaş'ın parti içi yöneticilere rüşvet verildiği yönündeki iddialarına karşı harekete geçti. Üç isim, Aktaş'ın açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bu hamle, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.

Aktaş'ın İddiaları Nelerdi?

Aziz İhsan Aktaş, 18 Eylül 2025 tarihinde yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düşmüştü. Aktaş, "Belediyelerden alacaklarımız için CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yardımcılarıyla görüşürdük. Komisyon karşılığında ödemeler yapılırdı" şeklinde çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Bu iddialar, CHP cephesinde büyük bir rahatsızlık yaratmıştı. Gürsel Tekin ve diğer kayyum üyeleri, Aktaş'ın sözlerinin hiçbir maddi dayanağı olmadığını savunuyor.

Dilekçede, Aktaş'ın bir televizyon programında "CHP Genel Başkan Yardımcılarından birine 200 milyon lira rüşvet verdim" iddiasının, parti kurumsal kimliğine yönelik ağır bir saldırı niteliğinde olduğu belirtildi. Bu türden iddiaların, kamuoyunda yanlış bir algı oluşturabileceği ve parti yöneticilerinin itibarını zedeleyebileceği vurgulandı.

CHP'den Sert Tepki ve Suç Duyurusu

CHP'li kurul üyeleri, iddiaların kamuoyunda algı operasyonu yarattığını ve parti yöneticilerinin lekelenmeme hakkını zedelediğini belirterek, savcılıktan Aktaş hakkında gerekli soruşturmanın başlatılmasını ve kamu davası açılmasını talep etti. Suç duyurusunda, "Şüpheli yaptığı açıklamaları ispat edemiyorsa, kişilerin şeref ve saygınlığını hedef alan saldırı gerçekleştirmiştir. Bu nedenle cezalandırılmasını talep ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

Bu suç duyurusu, CHP içinde ve kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı. Gözler şimdi savcılığın soruşturma sürecinde ve Aziz İhsan Aktaş'ın bu iddialara nasıl bir yanıt vereceğinde.

İddiaların Ardındaki Gerçek Ne?

Peki, Aziz İhsan Aktaş'ın bu iddialarının ardında yatan gerçekler neler? Bu sorunun cevabı, soruşturma sürecinde ortaya çıkacak delillerle netleşecek. Ancak, şu an için ortada ciddi bir iddia ve bu iddiaya karşı yapılan bir suç duyurusu bulunuyor. Siyasi arenada tansiyonun yükseldiği bu dönemde, bu türden gelişmelerin yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor.

Bu olay, Türk siyasetinde etik ve şeffaflık konularının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Siyasi partilerin ve yöneticilerinin, halkın güvenini kazanmak ve korumak için her zaman dürüst ve şeffaf olması gerekiyor. Aksi takdirde, bu türden iddialar ve suç duyuruları, siyasi arenada büyük bir güvensizlik ortamı yaratabilir.

Sonuç olarak, Gürsel Tekin ve diğer CHP'li yöneticilerin Aziz İhsan Aktaş hakkında yaptığı suç duyurusu, siyasi arenada büyük bir hareketliliğe neden oldu. Bu olayın sonucunda neler yaşanacağını ve iddiaların ne kadarının doğru olup olmadığını zaman gösterecek. Ancak, bu süreçte şeffaflık ve dürüstlük ilkelerinin korunması, Türk siyasetinin geleceği açısından büyük önem taşıyor.