Dilek Kaya İmamoğlu, eşi Ekrem İmamoğlu'nun X (Twitter) hesabına getirilen erişim engeline sert bir şekilde tepki göstererek, bu durumun düşünce ve ifade özgürlüğüne bir müdahale olduğunu vurguladı. İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu haksız ve keyfi uygulamanın derhal sona erdirilmesi gerektiğini belirtti.
Dilek İmamoğlu'nun Tepkisi
Dilek Kaya İmamoğlu, X üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Sadece milyonların Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu değil; milletin iradesi, gerçekler ve vicdanlar susturulmaya çalışılıyor. Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına Türkiye’den erişimin engellenmesi düşünce ve ifade özgürlüğüne müdahaledir ve asla kabul edilemez. Bu haksız ve keyfi uygulamadan derhal geri dönülmelidir."
Bu açıklama, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İmamoğlu'nun destekçileri ve birçok kişi, sosyal medya üzerinden bu erişim engelini kınayan paylaşımlarda bulundu.
İfade Özgürlüğü Tartışmaları
Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına getirilen erişim engeli, Türkiye'de ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok kişi, bu tür uygulamaların demokratik değerlere aykırı olduğunu ve kamuoyunun bilgi alma hakkını engellediğini savundu. Bu türden uygulamaların, özellikle seçim dönemlerinde siyasi rekabeti olumsuz etkilediği ve adil bir yarış ortamını zedelediği de sıklıkla dile getiriliyor.
İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. İnsanların düşüncelerini serbestçe ifade edebilmesi, farklı görüşlerin tartışılabilmesi ve kamuoyunun doğru bilgilere ulaşabilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, ifade özgürlüğünü kısıtlayan her türlü uygulama, demokrasiye vurulan bir darbe olarak kabul edilmelidir.
- İfade özgürlüğü demokrasinin temelidir.
- Erişim engeli kabul edilemez.
- Adalet ve özgürlük için mücadele sürecek.
Sonuç
Dilek Kaya İmamoğlu'nun bu sert tepkisi, Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına getirilen erişim engelinin kamuoyunda yarattığı rahatsızlığı açıkça ortaya koyuyor. Milyonlarca insanın desteğini arkasına alan İmamoğlu ailesi, adaletin ve özgürlüğün sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini vurguluyor. Bu türden olaylar, Türkiye'deki demokrasi ve ifade özgürlüğü mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.