14 Nisan 2025 Pazartesi

Cadı Kediler: Rönesans'ta Kedi Mahkemeleri ve Kara Büyü İddiaları!

Rönesans, bilim, sanat ve kültürde bir yeniden doğuş dönemi olsa da, karanlık ve acımasız uygulamaların da yaşandığı bir dönemdi. Cadılık suçlamaları, özellikle kadınlar, çocuklar ve hatta kediler için büyük bir tehdit oluşturuyordu. Bu dönemde, kedilerin cadılarla ilişkilendirilmesi ve kedi mahkemelerinin kurulması, tarihin ilginç ve ürkütücü bir parçasıdır.

Rönesans'ta Cadılık ve Kedi Algısı

Rönesans döneminde, cadılık suçlamaları hızla yayılmış ve birçok insanın hayatını karartmıştır. Kediler, özellikle kara kediler, bu suçlamaların odağında yer almıştır. Kilise için işlevsel hayvanlar olmalarına rağmen, cadı çılgınlığı ile birlikte kediler, büyücülük, sihir ve cadılarla ilişkilendirilen pagan sembolleri olarak görülmeye başlanmıştır. Kedilerden korkuluyor ve onların Şeytan'ın kendisi ya da kılık değiştirmiş bir cadı olduğuna inanılıyordu. Hatta bir kedinin dokuz canı olduğuna dair batıl inançlar da bu dönemde ortaya çıkmıştır.

  • Kara kedilerin uğursuz olduğuna inanılıyordu.
  • Kedilerin Şeytan'ın tezahürü olduğuna inanılıyordu.
  • Cadıların kedi şekline girebileceği düşünülüyordu.

Irina Metzler'e göre, kedi şeytani bir yaratık olarak iki şekilde ortaya çıkmaktaydı: "Ruhları yakalayan şeytanın alegorisi ve şeytanın doğrudan tezahürü, sapkınlar ya da daha sonra cadılar tarafından Şabat törenlerinde tapınılan bir hayvan olarak". Bu inanışlar, kedilere karşı büyük bir korku ve nefretin oluşmasına neden olmuştur.

Kedi Mahkemeleri ve İddialar

Rönesans döneminde, cadılıkla suçlanan kişilerin yargılandığı mahkemelerde, kedilere de yer verilmiştir. Bu mahkemelerde, kedilerin cadılarla işbirliği yaptığı, insanlara zarar verdiği ve hatta kedi şekline giren cadılar olduğu iddia edilmiştir. Mahkemeye çıkarılan kedilerin avukatları bile kedilerin dilinden anlamadığı için savunmasız kalmışlardır.

Haydar Akın'ın Almanca'dan çevirdiği Johannes Hartlieb'in metninde, Roma'da yaşanan bir olay şöyle anlatılmaktadır:

Papa Martin’in 6. yılında şehir, bazı kadınların ve erkeklerin kediye dönüştükleri ve çok sayıda çocuğu öldürdükleri bir batıl itikadın ortaya çıkmasıyla [salgınıyla] sarsıldı. Bir seferinde bir kedi bir vatandaşın evine girerek beşikte yatan çocuğunu ısırdı. Çocuk çığlık atınca, babası hızla ayağa kalktı, bir bıçak aldı ve tekrar pencereden dışarıya kaçmak isteyen kediyi kafasından yaraladı.

Bu ve benzeri iddialar, kedilerin masumiyetini kanıtlamasını imkansız hale getirmiş ve birçok kedinin ölümüne yol açmıştır.

Cadı Avının Sonuçları

Cadılık suçlamaları, yaklaşık 100.000 canlının (çoğu kadın, hayvana dönüşenler de kadın olmak üzere) öldürülmesine yol açmıştır. Cadı avları sırasında, Avrupa'da ve Amerika'da sayısız kara kedi, cadı olduğundan şüphelenilenlerle birlikte öldürülmüştür. Bu dönemde, kedilere karşı duyulan korku ve nefret, büyük bir kıyıma dönüşmüştür. Bu karanlık dönem, insanların batıl inançlara ne kadar kolay kapılabileceğini ve bunun ne kadar acımasız sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Rönesans'ın aydınlık yüzünün ardında, böyle karanlık ve trajik olaylar da yaşanmıştır.

İlgili Haberler