Altın ve konut, Türk yatırımcısının geleneksel olarak güvendiği iki liman. Ancak son yıllarda yaşanan ekonomik değişimler, bu iki yatırım aracının getirisini de farklılaştırdı. Altın fiyatlarındaki yükseliş, konut fiyatlarını geride bırakarak yatırımcıların kafasında soru işaretleri oluşturdu: Acaba doğru yatırım hangisiydi?

Altın mı, Ev mi? İşte Cevabı!

2010 yılında 1 metrekare konut fiyatı 29,2 gram altına denk gelirken, 2025'te bu oran dramatik bir şekilde değişti. Bir metrekare konutun altın cinsinden fiyatı 17,9 grama kadar geriledi. Bu durum, altının konuta kıyasla çok daha fazla değer kazandığını gösteriyor.

Bu değişimin temel nedenleri arasında enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve küresel ekonomik belirsizlikler yer alıyor. Özellikle son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, yatırımcıları güvenli liman arayışına itti. Altın, enflasyona karşı bir korunma aracı olarak görüldüğü için talebi arttı ve fiyatı yükseldi.

Peki, Şimdi Ne Yapmalı?

Geçmişteki verilere bakarak kesin bir yargıya varmak doğru olmasa da, mevcut konjonktürde altının konuta göre daha cazip bir yatırım aracı olduğu söylenebilir. Ancak yatırım kararı verirken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var:

• Risk toleransınız: Her yatırımın bir riski vardır. Altın fiyatları da dalgalanabilir. Risk almayı sevmiyorsanız, daha istikrarlı yatırım araçlarına yönelebilirsiniz.
• Yatırım süreniz: Kısa vadeli mi, uzun vadeli mi yatırım yapmayı planlıyorsunuz? Altın genellikle uzun vadeli bir yatırım aracı olarak kabul edilir.
• Piyasa koşulları: Ekonomik göstergeleri ve piyasa trendlerini yakından takip edin. Uzmanların görüşlerini alın.

Sonuç: Yatırım Kararı Kişiseldir

Altın ve konut, her ikisi de değerli yatırım araçlarıdır. Ancak hangi yatırımın daha kârlı olacağı, piyasa koşullarına ve yatırımcının kişisel tercihlerine bağlıdır. Unutmayın, doğru yatırım, ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize en uygun olanıdır. Yatırım yapmadan önce mutlaka detaylı bir araştırma yapın ve uzmanlardan destek alın.