
MINI Countryman ÖTV Şoku! Elektrikli Modelde Fiyatlar Uçtu Mu?
Elektrikli MINI Countryman hayranları için üzücü haber geldi. Türkiye'de büyük ilgi gören ve ciddi satış rakamlarına ulaşan elektrikli MINI Countryman modelinde %10'luk ÖTV avantajı sona erdi. Bu durum, aracın fiyatlarında önemli bir artışa yol açtı.
Elektrikli MINI Countryman'de ÖTV Değişikliği!
Otomotiv sektörünün yakından takip ettiği isimlerden Emre Özpeynirci, bu gelişmeyi sosyal medya platformu X üzerinden duyurdu. Özpeynirci, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Elektrikli MINI Countryman'de yüzde 10'luk ÖTV dilimine giren 1.927.300 TL'lik fiyat kalmadı artık. Sipariş verenlerinki gelecek ama şu an bu fiyattan artık yeni sipariş alınmıyor. Bir sonraki gelecek partinin tüm versiyonları yüzde 40'lık ÖTV diliminde olacak. Fiyat sınırda olduğu için bu risk hep vardı.”
Bu açıklama, elektrikli MINI Countryman almak isteyenler için önemli bir dönüm noktası oldu. Artık, daha yüksek bir ÖTV dilimi üzerinden fiyatlandırılacak olan yeni versiyonlar, tüketicinin cebini yakacak gibi duruyor.
Yeni Fiyatlar Ne Kadar?
Elektrikli MINI Countryman'in %40 ÖTV diliminde yer alan versiyonunun başlangıç fiyatı 13 Haziran 2025 itibarıyla 2 milyon 779 bin TL olarak belirlendi. Bu, %10'luk ÖTV dilimine göre önemli bir fiyat artışı anlamına geliyor.
Peki, bu fiyat artışı tüketicinin alım gücünü nasıl etkileyecek? Uzmanlar, fiyatlardaki bu artışın satışları olumsuz yönde etkileyebileceğini öngörüyor. Özellikle, elektrikli araçlara olan talebin artmasıyla birlikte, rekabetin de kızıştığı bir dönemde bu tür fiyat değişiklikleri, tüketicinin farklı markalara yönelmesine neden olabilir.
Otomotiv sektörü sürekli değişim ve dönüşüm içinde. Elektrikli araçlar, geleceğin ulaşım çözümleri olarak görülüyor. Ancak, ÖTV gibi vergi düzenlemeleri, bu araçların yaygınlaşmasını engelleyebiliyor. Elektrikli MINI Countryman örneğinde olduğu gibi, bir anda değişen vergi oranları, hem tüketicileri hem de otomobil üreticilerini zor durumda bırakabiliyor.
Bu durum, devletin otomotiv politikalarının daha öngörülebilir ve istikrarlı olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Aksi takdirde, tüketicinin elektrikli araçlara olan ilgisi azalabilir ve Türkiye'nin elektrikli araç dönüşümü yavaşlayabilir.