
Depremde Hayat Kurtaran Cihaz! Enkaz Altındakileri Anında Buluyor
Süleyman Demirel Üniversitesi'nden Dr. Mustafa Geçin'in geliştirdiği çığır açan teknoloji, deprem sonrası enkaz altında kalanların yerini sadece 120 saniye içinde tespit edebiliyor. Bu yenilikçi cihaz, deprem sonrası iletişim sorunlarına çözüm getirerek, ilk uygulamasını Samsun'da gerçekleştirilen bir deprem tatbikatında başarıyla tamamladı.
Cihazın Özellikleri ve İşleyişi
Geliştirilen cihaz, deprem anında binalara yerleştirilerek binanın eksen kaymasını 120 saniye içinde merkezi bir sisteme iletiyor. Bu sayede, enkaz altında kalanların durumu hakkında hızlıca bilgi alınabiliyor ve hayatta kalanlarla iletişim kurmak mümkün hale geliyor. Dr. Geçin, bu sistemin tüm yapılar için anlık veri ve iletişim aracı olarak tasarlandığını belirtiyor.
Cihazın temel özellikleri:
- Hızlı tespit: Enkaz altındaki kişilerin yerini 120 saniyede belirleme.
- Anlık veri: Binaların eksen kayması hakkında merkezi sisteme anında bilgi iletimi.
- İletişim: Enkaz altındakilerle sesli iletişim kurma imkanı.
- Kolay kurulum: Binalara kolayca entegre edilebilme.
Projenin Aşamaları ve TÜBİTAK Desteği
Dr. Geçin, projenin "Akıllı Sensör Teknolojisi Kullanan Deprem İzleme Sistemi" adı altında TÜBİTAK'ın Ulusal Deprem Araştırma Programları kapsamında desteklendiğini vurguluyor. Proje iki önemli aşamadan oluşuyor.
İlk aşama, deprem algılandığı anda hangi binaların yıkıldığına dair verilerin merkezi sisteme iletilmesini içeriyor. Bu bilgiler, kurtarma operasyonları için gerekli malzeme ve insan gücünün etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor.
İkinci aşama ise, yıkılmış binaların enkazı altında kalanların sağlık durumlarını belirlemeye ve onlarla iletişim kurmaya odaklanıyor. Bu sayede, kurtarma ekipleri enkaz altındakilere daha hızlı ulaşarak hayat kurtarma şansını artırabiliyor.
Zorunlu Kullanım ve Önemi
Dr. Geçin, cihazın binalarda zorunlu hale getirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Yangın söndürme tüplerinin binalarda zorunlu bulunması gibi, bu cihazların da her katta yer almasının hayati önem taşıdığını belirtiyor. Özellikle merdiven boşluklarına yerleştirilmesi gereken bu cihazlar, bina yıkıldıktan sonra bile etkili bir şekilde kullanılabiliyor.
Enkaz altında kalan bireylerle iletişim kurmak amacıyla, cihazlar aracılığıyla uzaktan bağlantı kurulabiliyor ve sesli iletişim sağlanabiliyor. Bu özellik, enkaz altındakilerin moralini yüksek tutmaya ve kurtarma ekiplerine hayati bilgiler vermeye yardımcı oluyor.
Dr. Geçin, sistemin hayata geçirilmesiyle olası bir deprem sonrasında yıkılan binaların sayısının saniyeler içinde tespit edilebileceğini ve mevcut sistemlerin zaman alıcı olabileceğini ifade ediyor. Bu tür yeniliklerin acil durum yönetimini büyük ölçüde kolaylaştıracağını ve daha fazla hayat kurtarabileceğini belirtiyor.
Bu devrim niteliğindeki deprem izleme cihazı, deprem felaketinin yıkıcı etkilerini en aza indirme potansiyeli taşıyor. Erken tespit ve hızlı müdahale imkanı sunarak, enkaz altında kalanların kurtarılma şansını önemli ölçüde artırıyor. Bu teknolojinin yaygınlaşması, deprem riski taşıyan bölgelerdeki insanların güvenliğini sağlamak adına büyük bir adım olacaktır.