2011 yılında Japonya'da meydana gelen ve yaklaşık 6 dakika süren 9,1 büyüklüğündeki deprem, ülkenin altyapı ve tesislerinde ciddi hasara neden oldu. Depremden etkilenen en önemli tesislerden biri Fukushima Daiichi nükleer santraliydi. Deprem sonucu meydana gelen tsunaminin ardından santralin üç reaktöründe erime meydana geldi ve reaktörlerden çevreye radyoaktif su sızdı. 2022 ortasından sonra depolamanın mümkün olmayacağını belirtti. Pasifik Okyanusu'na radyoaktif su pompalama, buharlaştırma veya ulaştırma alternatifleri arasında en uygun hareket tarzı, suyu okyanusa pompalama fikriydi. Görünüşe göre yetkililer yakında Pasifik Okyanusu'na radyoaktif su pompalama fikrini gerçeğe dönüştürecek. Henüz açıklama yapılmasa da resmi açıklamanın Ekim ayı sonuna kadar yapılması bekleniyor. Radyoaktif suyun aslında ciddi bir filtrasyon sürecinden geçtiğini belirten yetkililer, bu süreçte sudan ayrılamayan trityum izotopu nedeniyle depolama faaliyetinin başladığını belirtti. Çevreci ve balıkçılık gruplarının şiddetle karşı çıktığı eylemin çevreye verdiği zarar birçok bilim adamına göre pek çok bilim adamının düşündüğü gibi yıkıcı olmayacak. Söz konusu bilim adamları, tanklardaki kirli suyu seyrelterek ve normalden 40 kat daha az yoğun hale getirerek zararın en aza indirileceği görüşünde. Buna ek olarak, 30 yıllık bir süre içinde okyanusa bir milyon tonun üzerinde radyoaktif su ulaştırmak hasarı azaltacaktır.
Toplumsal mutabakat konusunda ortak bir ses çıkarmanın zor olduğu süreç, nasıl yönetilecek bir bakalım?