CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Türkiye'deki sezaryen doğum oranlarının alarm verici yükselişini değerlendirerek, bu durumun ardında AKP iktidarının uyguladığı sağlık politikalarının yattığını savundu. Şahbaz, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Sezaryen Oranları
Şahbaz, AKP'nin "Sağlıkta Dönüşüm" programıyla birlikte sezaryen oranlarında ciddi bir artış yaşandığını vurguladı. 2001'de %21 olan sezaryen oranının, 2010'da %43'e, 2023'te ise %61.5'e yükseldiğine dikkat çekti. Özel hastanelerdeki sezaryen oranının ise %78.1 gibi yüksek bir seviyede olduğunu belirtti.
Şahbaz, sezaryen oranlarındaki artışın nedenlerini sorgulamadan, kadınları suçlamanın veya doktorlara baskı yapmanın çözüm olmadığını ifade etti. Gebelerin sezaryen doğumu tercih etmelerinin arkasında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini söyledi.
Aile Planlaması Merkezlerinin Kapatılması ve Ebe Kadrolarının Azaltılması
Şahbaz, AKP iktidarının ilk icraatlarından biri olarak aile planlaması merkezlerinin kapatılmasının ve doğum kontrol yöntemlerine erişimin zorlaştırılmasının, kadın sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savundu. Ayrıca, Sağlıkta Dönüşüm programıyla birlikte aile sağlığı merkezlerindeki ebe kadrolarının azaltılmasının, gebelerin doğum öncesi takibini zorlaştırdığını ve sezaryen oranlarını artırdığını belirtti.
Eskiden sağlık ocaklarında görev yapan ebelerin, gebelere tıbbi ve psikolojik destek sağladığını hatırlatan Şahbaz, günümüzde gebelerin bu destekten mahrum kaldığını ve doğum sürecine hazırlıksız girdiklerini ifade etti.
Kadın Doğum ve Çocuk Hastanelerinin Kapatılması
Şahbaz, normal doğumun tecrübeli ebeler ve kadın doğum hekimleriyle 24 saat acil doğum hizmetinin verildiği, altyapısı güçlü klinikler ve hastaneler gerektirdiğini vurguladı. Bu bağlamda, geçmişte her ilde bulunan kadın doğum ve çocuk hastanelerinin kapatılmasının büyük bir kayıp olduğunu belirtti. Örneğin, Bakırköy Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin kapatılarak yerine AVM yapıldığını hatırlattı.
Şahbaz, birçok hastanede kadın doğum kliniklerinin içinin boşaltıldığını ve doğum hizmeti verilemez hale geldiğini, bu durumun halkı özel hastanelere yönlendirdiğini ifade etti. Özel hastanelerin ise ticari kaygılarla ve yetersiz kadrolarla uzun saatler vajinal doğum takibi yapmaya uygun olmadığını savundu.
- Çözüm Önerileri:
- Doğum öncesi 1. Basamak Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapacak ebeler tarafından yakın takip ile eğitim, tıbbi ve psikolojik destek sağlanarak doğum korkusu aşılmalı, hasta doğuma hazır hale getirilmelidir.
- Uzun saatler alan doğum takibini ve doğumu gerçekleştirecek tecrübeli ebe ve kadın doğum hekimlerinden oluşan güçlü uzman kadroları ile kadın doğum ve çocuk hastaneleri kolaylıkla ulaşılabilir lokasyonlarda tekrar açılmalıdır.
- Bu hastanelerde güçlü altyapısı ve tecrübeli, güçlü kadroları ile saatler süren doğum eylemi güven içinde gerçekleşebilmelidir.
- Kadın doğum hekimlerini doğum eyleminde yaşanan komplikasyonlar karşısında malpraktis ve milyonlarca lira tazminat davalarından koruyucu yasal ve ekonomik altyapı oluşturulmalıdır.
Sonuç olarak, Şahbaz, AKP'nin sağlık politikalarının sezaryen oranlarındaki artışın temel nedeni olduğunu savunarak, kadın doğum ve çocuk hastanelerinin yeniden açılması, ebe kadrolarının güçlendirilmesi ve kadın doğum hekimlerinin malpraktis davalarına karşı korunması gibi çözüm önerileri sundu. Doğumun tıbbi bir durum olduğunu ve kadının nasıl doğuracağına kendisi, doktoru ve ebesiyle birlikte karar vermesi gerektiğini vurguladı.